Bazen durmadan yazmak istiyorum.
Çünkü yazmak öfkeyi durduruyor ve zaman zaman da insanın yaşamaya devam etmesini sağlıyor.
Fakat bu dünya da yazmak çok zor olduğu kadar da tehlikeli de.
İnsanoğlu her gün yeni bir duygu ya da düşünce ile savaşıyor.Tüm bunları yazacak olsa ve bir de altına kendi imzamızı atacak olsa geri dönüşler hiç de insanın lehine olmayacaktır.
Mesela en basit geri dönüşler patronunuzdan ya da ailenizden olacaktır ve bu dönüşler sonucu bir takım sorunlar oluşacaktır. Hakkınızda ön yargılar oluşacak ve direkt elemine edileceksiniz.
Patronunuz size karşı temkinli yaklaşırken aileniz sizi anlamadığı gibi sorgulamaya başlayacaktır.Hatta ve hatta ”bu benim çocuğum olamaz” bile diyecektir.Alternatif iş aramalarınız da ise aday havuzuna giremeyeceğiniz gibi bulunduklarınızdan bile atılacaksınız. Kısacası İnsanoğlu (istisnalar hariç) imaj peşinde olduğundan olmadığı biri gibi davranmaya devam edecektir hem de hiç huzursuzlanmadan….
Yazmamalı!Out zaten! (Neyse ki bu Blog da yazmak tehlikeli değil çünkü hiç kimse okumuyor:) )
Düşüncelerimi yazmak için aslında bir bloğa ihtiyacım da yok fakat yalnız bir insan olarak bazen birilerine sesini duyurmak istiyor insan.Belki yalnızlık duygusunu giderdiğindendir ya da senin benim gibi olanlarla sessiz ve bilinmeyen bir anlaşma içinde olmak içindir burada yazmave yayınlama çabası.
Belki de sadece bilinçaltında yatan egomdur!
”Bloğu sayesinde yalnız ve işe yaramaz amatör yazar’Chet’ bir gün önemli bir dergiden yazmak için teklif alır ve hayatı değişir…” gibi konulu filmler de işlemiş olabilir bilinçaltıma:)
Bilemiyorum! Velhasıl yazıyorum işte. Çünkü senin gibi hisseden birilerine ulaşabilmek benim gibiler için büyük bir avuntu !
Sanırım bugün yazmak istediğim şey de aslında ‘yalnızlık, yazmak, çıplaklık,tehlike’ gibi kelimeler ile özetlenebilir. Aslında nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum.Kelimelerimi seçmekte zorlanıyorum çünkü her ne kadar kimse okumasa da bir gün kimliğim ifşa edilirse zorluklar yaşayabilirim diye tahmin ediyorum.(bkz.imaj kaygısı artı bir de ödleklik hakim bende de)
Siz bunu ister paranoya olarak adlandırın ister kendini koruma ama ‘söz uçar yazı kalır’ diye boşuna dememişler.
Başlıyorum: Şimdi mesela ben son yıllar da kendimi çok yalnız hissediyorum ve yüzeysel ilişkilerden çok dertliyim.Insanların birbirleri ile çıkar ilişkisi doğrultusunda yaşadıklarını gördüm ve deneyimledim.
Gerçek sevgi, dayanışma, fedakarlık gibi değerler neredeyse yok olmuş! Benim gibi bir de böyle konulara deginiyorsanız cok sıkıcısınız….
O yüzden Insanlarla değil de Kalem, Bilgisayar vb. şeylerle konuşmayı tercih ediyor bu tür insanlar.Çünkü böylesi daha az acıtıcı ve ağrısız bir baş.
Evet Insanlar bir yaşam telaşıdır gidiyorlar fakat sevdiklerinize ayıramadığınız zamanları bir gün kazandığınız para ile satın alabilecekmisiniz merak ediyorum… mümkünmüdür? Şimdilerde böyle şeyler üzerine konuşmak ‘out’ olduğu kadar, insanları kaçıran konulardan biridir de.
Hollywood tarihin de Sarımsak bile vampirleri kaçıramamışken günümüzde sıkıcı insan olmak insanları kaçırmaya yetiyor! (bkz.Hollywood filmleri böyle şeylerden bahsetmez!)
Yani sizin anlayacağınız kelimeleri seçmeden konuşmak mümkün olmadığı gibi insanı yalnızlaştırıyorda (hem kendi içinde hem de toplumsal yaşantıda).
Bırakın kendiniz hakkında konuşmayı politik konular üzerine bile konuşamayan bir millet olduk.
Ne de olsa sanal ortamlar bu anlamda insanların aleyhine kullanılmakta.O yüzden de twitter, facebook gibi sayfalar da gerzekçe fikirler dolandırmakla tatmin olmaya çalışıyoruz.
Çünkü düşünen insan tehlikelidir ve bir de istenilmediği gibi yazanını ise hiç istememekteler….
Hadi Polıtıkacıları, Başbakanı anladım adamlar şeriyat sistemini getirmek istiyorlar fakat politika dışındaki insan olmaya dair konularda düşünmeyi ignore etmeyi anlayamadım gitti.Yazık halimize!
İşte yazma kabızlıklarımız da bundan olsa gerek.Çünkü çok değişik ve ‘IN’ Konular hakkında yazmayan ve Kafkanın böceği gibi hisseden insanlar bu dünya da gereksiz ve zayıf olarak adlandırılmaktalar.
Neyse ki bu kategori de yer alan insanlar bunu biliyorlar ve kendi kendileri yiyip tüketmeyi tercih ediyorlar.
Kısacası bu dünyaya ayak uydurmak zorundasınız! Aksi takdirde yalnızlaşır ve bir de tehlikeli sularda yüzersiniz!
Ben diyim size:)